Bazen hayatımızdan şikayet ederken bir an olsun ayağımız takılıp kaldırımdan düşmeye kalksak ay ay deyip canımızı nasıl da korumaya çalışıyoruz.Bu yüzden en sıkıldığımız anlarda aklımıza bu gelse de sıkılmaktan bir anda sıyrılıversek:)
Çünkü, yaşamak ne olursa olsun nefes alıp vermek candır can. Aldığımız her yeni nefesi verirken "yeni şeyler olabilir hayatımızda" umudu hiç birimizin yüreğinden eksik olmasın dileğimi gönderirken, son günlerde yaşadıklarımdan çok azını bir kaç kelime ile burada sizlerle paylaşmak istedim.
Son bir haftadır film setindeyim,
İnsanlar nasılda koşturuyor etraf da, aslında günlük hayatımızda dikkat etmeden bilinçsiz yeterlilikle yaptığımız yaşadığımız detaylar film setinde bir hayat yansıtılacağı için her bir zerreciği bilinçli ve itinalı bir şekilde yapılıyor.Her işin bir uzmanı var, makyajdan,setteki perdenin demir kontrüksiyonunda kullanılan vidanın malzemesine kadar "herşey" kelimesi bu çalışma ortamını anlatmaya yetersiz olabilir mi
acaba!!!diyorum.
İnsanlar neredeyse 15 saat çalışıyorlar hemde dur durak bilmeden ve de severek. Gerçekten ekip çalışması sonucu bu kadar verimli keyifli bir çalışma bu olsa gerek.Ben de reklam ajanslarında benzeri şeyler yaşamıştım ama bu master derecesi:)
Bu arada hava çok sıcak ve siz bunu eğer okuyorsanız ki buralara kadar gelmişseniz ne mutlu bana, diyebilirsiniz ki bu yazı da her telden çalıyor kardeşim... evet çalıyor da olabilir ama öyle bir yer ve öyle bir ruh halindeyim ki aynı saatlerde bir sürü şey düşünüyorum hissediyorum hayal ediyorum ve yazıyorum paylaşıyorum.
Çekim sıraları bekliyoruz, çekim yapıyoruz yoruluyoruz bazen sıkılıyoruz ama yine de seviyoruz :)
Bir filmin kostüm bölümü,
diğer her bölümü olduğu gibi çok önemli düşünsenize oyuncuların yani filmde seyrettiğiniz kişilerin ne giydiği ne renk giydiği nasıl giydiği bize o filmle ilgili ne hissettirmek istenildiğiyle direk bağlantılı. Şeytan Prada Giyer de nasıl moda dünyasını yansıtan herkesin ağzını sulandıran marka kıyafetler havada uçuşuyorsa, öyle bir geçer zaman dizisinde de ekranda gördüğümüz renklerle kıyafetlerle,şarkılarla ve saçlarla 1980 lere gittik ve 60 kuşağı olarak nostalji yaşadık.Zaten yapımcının, yönetmenin, hikaye yazarının da amacı bu değil mi, seyirciyi alıp bir başka dünyaya götürmek...
Burada da her filmde olduğu gibi kostümler özenle seçilmiş, dikilmiş, hazırlanmış.
Bu arada tüm set koşturuyor ama herkes kendi işini çok iyi biliyor ve set egolojik değil ekolojik bu da yönetmen farkı sanırım:) Herkes önemli herşey önemli. Her detaya özen gösterilirse sonuç daha iyi bakış açısı ve süper, eline aklına sağlık tüm çalışanların.
Kostüm bölümünden daha çok bahsetmiş olabilirim çünkü ben kendi adıma bu bölümü çok seviyorum tamamen ilgi alanıma giriyor. Ayrıca geçmişimin reklamcı olması ve de görsel konulara ruh verme düşüncelerim depreşmesi vs derken sonuç; ilgiliyiiiim.
Kostümleri izlerken hem hikaye içeriğine hemde ekranda o an ki sahne ile uyumluluğuna bakıyorum, renklerin bir arada oluşturduğu kombinasyon acaba seyirciye verilmek istenilen mesaj ile uyumlu mu diye seyrediyorum-düşünüyorum- seviyorum:)
(Tam olarak hikayenin tüm detaylarını bilmediğim için yorum yapamıyorum sadece o an gördüklerim karşısında düşüncelerimi paylaşıyorum)
İşte bu da insana dair kısa bir zamandan küçük bir düşüncenin paylaşımı.
Bu arada size şu sıralar fazla kıyafet önerilerinde bulunamayacağım malum bu son bir haftadır tüm konsantrasyonum bu film ama size kendi takılarımdan bir kaç örnek göstereyim belki hoşunuza gidenler olabilir
Sevgiyle kalın eşiniz varsa mutlu olun yoksa yeni bir aşk kapınızı çalsın.
W
YanıtlaSil